MENÜ
Erzurum 31°
Dadaş Tv
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
5 yıl erken emekliliğin formülü
Gündem
11 Haziran 2009 Perşembe 07:48

5 yıl erken emekliliğin formülü

Sosyal güvenlik sistemimizde erken yaşlanma emekliliği diye ifade edilen bir norm bulunuyor.

Memurun “erken yaşlanma” hakkı var mı?

Sosyal güvenlik sistemimizde erken yaşlanma emekliliği diye ifade edilen bir norm bulunuyor. 1 Ekim 2008 tarihine kadar sadece SSK'lılar için uygulanan erken yaşlanma emekliliği, bu tarihten sonra bütün çalışanları kapsayacak şekilde genişletildi.

Erken yaşlanma nedir?

İsterseniz asıl konuya girmeden önce erken yaşlanma emekliliği nedir, ona bir bakalım. Bir bayan veya erkek sigortalı normalde 58 veya 60 yaşında emekli olacakken, yaş şartını yerine getirmediği halde, fiziken sanki 58 veya 60 yaşına girmiş gibi yaşlanmasına erken yaşlanma diyoruz. Yani kişinin fiziki yaşı, nüfus kaydında yer alan yaşından daha ileride bulunuyor. Burada kişinin erken yaşlandığına sağlık kurulu raporuyla karar verilmesi gerekiyor. İşte bu kişilerin emeklilikte tabi olduğu özel koşulları da erken yaşlanma emekliliği olarak ifade ediyoruz.

Erken yaşlanma emekliliği yukarıda da belirttiğimiz gibi, 1 Ekim 2008 tarihine kadar sadece SSK'lılar için uygulanıyordu. Bu tarih itibariyle uygulama eski adıyla Bağ-Kur, yeni adıyla 4/b'lileri ve kamu çalışanlarını (4/c) da kapsayacak şekilde genişletildi. Fakat erken yaşlanma emekliliğinin 1 Ekim 2008 öncesinde memur olanlara uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bazı tereddütler vardı.

Eski memurların durumu ne olacak?

Eski memur olarak ifade ettiğimiz kesim, 1 Ekim 2008 tarihinden önce kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmaya başlamış olan memurlardır. Bu memurların sosyal güvenlik uygulamaları bakımından reform kanunu olan 5510 sayılı kanuna değil, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'na tabi olacakları hükme bağlandı. Nitekim buna ilişkin hüküm, 5510 Sayılı Kanunun Geçici 4. Maddesi'nin dördüncü fıkrasında yer alıyor. Bu hükme göre eski memurlar, yeni kanunun getirdiği hiçbir hak kaybından etkilenmeyecek. Peki, yeni kanunun getirdiği düzenlemeler içerisinde eski memurların lehine olan hükümler ne olacak? Bu hükümler eski memurlar için uygulanacak mı? Daha somut sorarsak, yeni memurlara tanınan erken yaşlanma sonucu erken emeklilik hakkından eski memurlar da yararlanacak mı?

İşte burada SGK'nın tavrı merak ediliyordu. SGK'nın tavrını ise ancak kanunun uygulamasını gösteren alt mevzuat düzenlemeleri ile anlayacaktık. SGK, en son malul çocuğu bulunan annelerin erken emekliliği konusunda bir genelge yayınladı. Bu genelgede, malul çocuk sahibi olan eski memurların da, yeni yasa ile tanınan erken emeklilik hakkından yararlanabilecekleri hükmüne yer verildi.

SGK, eski memura da kapı açtı!

SGK'nın, bahsi geçen genelgede ortaya koyduğu tavır çok büyük öneme haiz. Zira malul çocuk sahibi annelere tanınan erken emeklilik hakkı, eski memurların tabi olduğu 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nda bulunmuyor. Bu hak ilk defa 5510 Sayılı Kanun'la geçtiğimiz yıl hayatımıza girdi. Böyle olduğu halde, bu yeni hak genelge ile eski memurlara da verildi. Buradan hareketle diyebiliriz ki, yine 5434 Sayılı Kanun'da yer almayan erken yaşlanma emekliliğinden eski memurlar da yararlanabilecektir.

5 yıla varan erken emeklilik!

5510 Sayılı Kanun'a göre erken yaşlanma hükümlerine göre emekli olabilmek için;

·           55 yaşın doldurulmuş olması, (bayan ve erkek için aynı)

·           Erken yaşlanma durumunun varlığına dair rapor alınmış olması,

·           Emeklilik için gerekli hizmet süresinin doldurulmuş olması gerekiyor.

 

Göreve başlangıcı çok eski (örneğin 1999 öncesi) olan memurlar için erken yaşlanma emekliliği çok büyük bir avantaj sağlamaz. Ancak özellikle Ağustos/1999 sonrası göreve başlayıp da 58-60 yaş şartlarına tabi olan bayan-erkek memurlar için yerine göre 5 yıl erken emeklilik anlamına geliyor. Konunun detayları ise SGK'nın önümüzdeki günlerde yayınlayacağı genelgelerle daha da netleşecektir.

Annem yetim aylığı alabilir mi?

Soru: Saadettin Bey iyi günler. Bir konuda yardımınızı rica edecektim. Dedem vefat etti. Vefatından önce Bağ-Kur'dan emekli maaşı alıyordu. Vefatının ardından emekli maaşını

anneannem alıyor. Annem ise SSK emeklisi. Acaba annem de yetim maaşı alabilecek mi? Yoksa alabilirse anneannemin aldığı maaşa bir etki eder mi? Bir de yetim maaşı başvurusu için zamanaşımı süresi var mı? Uğur Yılmaz

Cevap: Uğur Bey, yetim maaşı için zamanaşımı süresi yok ancak anneniz kendisi SSK emeklisi olduğu için babasından yetim maaşı alamaz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Hayati
 13 Mayıs 2010 Perşembe 12:54
Önce meclise töreli adamları yollayalım sonra töreli davranmalarını isteyelim. Sayın hocam
 Selman
 11 Mayıs 2010 Salı 12:39
Kendini Allah'tan etmek tabiriniz muhteşem hocam. Üzerinde çok düşünmek gerek. Yazınız için size teşekkür borçluyuz ve aslında her bir siyasi, özellikle Sayın Tayyip bey bu yazıyı okumalı ...
 asım
 12 Mayıs 2010 Çarşamba 22:56
Töreli olmak ama nasıl .... Sizi kimse tanımayacak bilmeyecek ama oy verecek. Niteliğiniz olmayacak ama V.I.P olacaksınız, milletvekili olacaksınız. Kişiliğiniz olmayacak ama herkes size varmış gibi davranacak. Bilginiz, ilginiz olmayacak ama ne derseniz diyin insanlar önemli birşey söylüyormuşsunuz davranacak. Adamlıkla alakanız olmayacak adammışsınız gibi muamele edilecek. Siz sonra Töreli Davranarak size bunları Bahşettiğine inandığınız kişiye yanlışın var diyeceksiniz . ÇOK KOMİK ÇOK
 Hatem
 11 Mayıs 2010 Salı 12:32
Töreli davranabilmek için siyasilerin herşeyin Allah'tan geldiğine inanması, milletin vekili veya milletin adamı olması gerek. Siz birinin iki dudağı arasında yaşayın, iki dudağı arasında vekil olun, bakan olun (daha doğrusu bu şekilde sanın) sonra da töreli davranın. Mümkün mü? Tabii ki koyunlar gibi öndeki uçuruma atlayınca arkasından gelenler de atlayacaklar ne bekliyorsunuz ki? Berhan hocam sağolunuz. Önceki yorumda olduğu gibi hocam; Durmak yok doğruları söylemeye devam.
 Op.Dr.Zakir ARAZ
 11 Mayıs 2010 Salı 11:32
ELİNE,GÖNLÜNE SAĞLIK BERHAN HOCA.
 Suphi
 11 Mayıs 2010 Salı 08:21
Töreli davranmaya davet etmek de, töreli davranmak da güzel, lakin "töreli yazmak" da bir yazarın vazifesi olmalı değil mi? Daha ilk cümlede bile Türkçe dilbilgisi açısından o kadar hata var ki! Biliyorum Dadaştv yönetimi Berhan Hocamız üzülmesin diye bu yorumu yayınlamayacak, ben yine de kanaatimi paylaşıyorum belki, beni mahçup ederler.
 Kaya
 10 Mayıs 2010 Pazartesi 20:26
Sizi zevkle okuyoruz Berhan Bey. Durmak yok doğruları söylemeye devam. Teşekkürler ....
 Lütfi
 10 Mayıs 2010 Pazartesi 13:07
Berhan Hocam yazınız muthiş. Birileri bu yazıyı okumalı, okutmalı ve hatta AKparti grup toplantısında her salı okunmalı. Hatta bütün partililer bunu okumalı ve öğrenmeli. Elinize ve kalbinize sağlık. Lütfi Fırat
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Dadaş Tv