MENÜ
Erzurum 31°
Dadaş Tv
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Dolmabahçe devlet işidir
Gündem
15 Haziran 2009 Pazartesi 08:50

Dolmabahçe devlet işidir

Dolmabahçe konusunda “ilk ve son kez” konuştuğunu vurgulayan Büyükanıt Paşa, “Ben bulunduğum görevler itibariyle dönemin başbakanları rahmetli Bülent Ecevit ile de Mesut Yılmaz ile de bu tür görüşmeler yaptım. Bunlar devlet işidir. Dolmabahçe görüşmesi de öyledir” dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın NTV’de, soru üzerine, 2007 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile Dolmabahçe’de yaptığı görüşmenin kendisiyle mezara gideceğini açıklaması, konuyu yeniden gündemin üst sıralarına taşımıştı.
Erdoğan’ın, “Büyükanıt açıklarsa ben de açıklarım” sözleri üzerine, CHP lideri Deniz Baykal’ın, Büyükanıt’ı açıklamaya davet etmesi, bu konudaki merakı artırdı. Gözler bir önceki Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a çevrildi.
Büyükanıt Paşa, Dolmabahçe konusunda “ilk ve son kez” konuştuğunu vurgulayarak, dünkü görşümemizde konuya açıklık getirdi. 

‘Devlet işleri konuşuldu’

Büyükanıt Paşa, sorum üzerine, görüşmenin niteliğiyle ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Mayıs 2007’de bildiğiniz gibi Dolmabahçe’de bir görüşme oldu. Bu görüşme sonrasında basında gerçeği yansıtmayan dedikodular yer aldı.
Bu dedikodu ve iddialar öylesine akıl almaz boyutlara ulaştı ki, hayatımızda ilk kez hem ben hem de eşim yargıya başvurmak zorunda kaldık. Bu iddiaları gündeme getiren köşe yazarı (Fikri Sağlar’ı kastediyor - FB) hiçbir kanıt sunamadı. Biz bu davayı kazandık. Kazandığımız tazminat davasıydı. Ceza davası halen devam etmektedir. Buna rağmen bu konunun ısrarlı biçimde gündeme getirilmesine çok üzüldüm.
Ben bulunduğum görevler itibariyle dönemin başbakanları rahmetli Bülent Ecevit ile de Mesut Yılmaz ile de bu tür görüşmeler yaptım. Bunlar devlet işidir. Dolmabahçe görüşmesi de öyledir. Ancak, tekrar bunların gündeme gelmesi dikkat çekicidir. Görüşmenin üzerinden iki yıl geçti. Buna rağmen neden gündeme getirildiğini anlamış değilim.”

‘Üzerimden siyaset yapılmasın’

Büyükanıt Paşa, Dolmabahçe vesilesiyle konunun siyasete çekildiği ve ismi üzerinden siyaset yapıldığını düşünüyor. Buna üzüldüğünü belirten Büyükanıt, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı: “Yarım asırdır devletime ve milletime şerefle hizmet ettim. Ancak, şeref ve haysiyetime saldırı mahiyetinde kampanyalarla karşı karşıya kaldım. Bu olayın değişik bir boyutu var. Konu siyasete çekildi. İsmim üzerinden siyaset yapılması beni rencide ediyor.”

‘Gizli ve gizemli bir işim yok’

Büyükanıt Paşa, yaşamı boyunca gizli ve gizemli hiçbir hareketin içinde olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Uzun meslek yaşantım boyunca hiç gizli ve gizemli bir işin, hareketin içinde bulunmadım. Şüphesiz herkes gibi ben de tenkit edilebilirim. Tenkit edenlerden makul olmalarını beklemiyorum. Ama insaflı olmalarını, şeref ve haysiyetimi rencide etmemelerini beklemek sanırım hakkımdır.
Size bu konuda yaptığım bu açıklama, ilk ve son açıklamamdır. Bundan sonra bu kampanya devam ederse, mecbur kalırsam yargı yoluna başvurmaktan başka çarem kalmayacaktır. Bunu yapmaktan da çekinmem.”

Son nokta

Büyükanıt Paşa, iki yıldır zaman zaman gündeme gelen Dolmabahçe konusuna son noktayı koymuş oldu. Görüşmenin devlet işi olduğunu da vurgulayarak, bu konuyu kapattı.
Dünkü yazımda da belirttiğim gibi zaten başka bir şey olması da beklenemezdi.

Ne olmuştu?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 4 Mayıs 2007’de, Dolmabahçe Sarayı’nda başbakanların kullanımı için ayrılan özel ofiste görüşmüşlerdi. Yaklaşık 2.5 saat süren görüşme, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşanan gelişmeler ile 27 Nisan e-bildirisinden hemen sonra gerçekleşti.
Uzun süre kamuoyunun ilgi alanında yer alan bu görüşme, geçen hafta, Erdoğan’ın NTV’deki sözleri ile yeniden gündeme geldi. Erdoğan, soru üzerine görüşmeyle ilgili olarak, “Benimle mezara gider. İnanıyorum ki, Büyükanıt da böyle düşünüyor. Açıklamaya kalkarsa, o zaman ben de yaptığımız görüşmeyle ilgili şeyleri açıklarım” dedi.
Erdoğan’ın sözleri üzerine CHP Genel Başkanı Deniz Baykal şu değerlendirmeyi yaptı: “Orada tarihi bir viraj alındığı, tarihi görüşme gerçekleştiği anlaşılıyor. Bunun devlete yansıtılması engellenebilir mi? ‘Aramızdaki özel, kişisel ilişki...’ yok öyle bir şey. 2 sene sonra Başbakan, hafif bir rahatsızlık içinde, ‘söylerse ben de söylerim diye’ meydan okuyorsa, ne yani o zaman?! Bu saklanamaz, aydınlığa kavuşturmak lazım.”

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 C. K
 20 Temmuz 2010 Salı 19:41
Arkadaşlar gelin şu 2011 aldatmacasından kurtaralım kendimizi toplam onbeş gün sürmeyecek bir etkinlik için şehrin on yılını yedi AKP. Tabiki çok güzel bir etkinlik ama sonuçta kalıcı olan ne ben onu anlamakta zorlanıyorum. Ayrıca üniversite kurulması çok çok iyi oldu ama sanmayın ki üç beş yıl sonra burada o üniversitede talebesiyle, hocasıyla , çalışanıyla beşbin kişi olur. Bizlere bahsettikleri yeni üniversitenin 50. yılında oluşacak rakamlardır. Bunlar yaptıklarını bile yalanlarla süslem
 asude
 20 Temmuz 2010 Salı 16:28
cemal bey'in bence son derece agresif yorumunu şiddetle kınıyorum. yazarı cahillikle suçlayan cemal bey, daha büyük bir zillete düşerek, kendi cehaletini orta tere sermiştir. zira birisini cehaletle suçlayanın "akil" olduğu vaki değildir. burada bir çekememezlik ve kıskançlık eseri bir hezeyan görüyorum. böylesi hakaretvari yorumlara geçit veren moderatöre de sitem ediyorum...
 Emine
 20 Temmuz 2010 Salı 15:45
Sayın gazeteci siz ona buna kara çalmaya çalışana kadar Tekni Üniversite ile Normal Üniversite arasındaki farkı öğrenin ve elimizfden kaçan fırsatın ne olduğunu anlatın. KTÜ yıllardır teknik kelimesinden kurtulmak için çabalıyor akıllı olun. Şükür ayrı şeydir salaklık ayrı şey ...
 ------
 19 Temmuz 2010 Pazartesi 19:51
Sayın yönetici yorumlarımızın yayınlanması için özellikle Mehmet şener gibi birilerine dalkavukluk yapmamız mı gerek. Bu siteyi kurarken veya hala verdiğiniz mesajla şu an çelişiyorsunuz. Mehmet şener açıkça yalan yazıyor ve iftira atıyor ve siz adamı eleştirmemize bile müsade etmiyorsunuz. Yazıklar olsun size ve sizin gibi medyada etkin olanlara.
 Cemal
 19 Temmuz 2010 Pazartesi 12:55
Bu yazı hakikaten cahilce ve üniversite ne demek bilmeyen birinin kaleminden çıkmış gibi iğreti duruyor. Birilerine yaranmak için kendince bir düşman saf oluşturup onlara vuruyorsunuz. Bu dürüstlük değil, bu cesur kalem değil bu ancak emirle yazı yazmaktır. Siz normal bir üniversite ile teknik üniversite arasındaki farkı bilemeyecek kadar bilgisizsiniz ve üstelik verdiğiniz örnek sizden daha komik. Ama olsun sizler olacaksınız ki bu Erzurum cahilleri de tanısın.
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Dadaş Tv